Ozon Tedavisinde Ozonlanmış Yağlar: Ozon Yağı Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Dr. Bülent UYSAL, mbuysal@hotmail.com

Ozon nedir? 

Ozon (O3) üç oksijen atomundan oluşan bir gazdır. Doğada bulunan ozon gazı ilk defa 1839 yılında Christian Friedrich Schönbein tarafından tanımlanmıştır. Atmosferdeki oksijenin dünya yüzeyinden 25-30 kilometre yükseklikteki stratosfer tabakasında güneşten gelen ultraviyole ışınları ile etkileşimi sonucu oluşmaktadır. Aynı zamanda yıldırım oluşumu sırasında meydana gelen elektriksel boşalımlar sırasında da ozon üretilebilmektedir.

Ozon, oksitleyici ajanlar arasında florin ve persülfattan sonra 3?üncü en kuvvetli oksitleyici ajandır. Dış yörüngesinde çift elektron taşıdığından serbest radikal olmamasına rağmen, oksijenden daha reaktiftir ve reaktif oksijen türevleri üretebilir. Ayrıca sıvılarda oksijene göre daha fazla çözünebilmektedir ve bulunduğu ortamdaki organik ve inorganik maddeleri oksitleme yeteneğine sahiptir. Ozon gazı temas ettiği alandaki biyolojik membranları (özellikle bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmaların hücre zarları) oksitleyerek parçaladığı için uzun yıllar dezenfektan olarak kullanılmıştır. Ozonun, yeni kesilmiş çim kokusunu andıran kendine özgü keskin bir kokusu vardır. Bu keskin koku temas ettiği yüzeylerde de hissedilir.

Medikal Ozon Tedavisi

Ozonun kullanım alanlarından birisi de ?medikal ozon tedavisi? dir. Başlangıcı 1950?li yıllara dayalı medikal ozon tedavisi, son zamanlarda gittikçe artan bir ilgiyle çeşitli hastalık gruplarında kullanılmaya başlanmıştır. Ozon tedavisi hakkındaki verilerin çok büyük kısmı uygulama yapan özel merkezlerdeki verilere ve konu ile ilgilenen doktorların bireysel gözlemlerine dayanmaktadır. Yani, ozon tedavisinin uygulandığı bu hastalıkların çok büyük kısmı, henüz kontrollü bilimsel verilerle yeterince desteklenmemiştir. Bu gerçeğe rağmen, ozon tedavisi çok değişik hastalık gruplarında, değişik yaş ve cinsiyette milyonlarca insana uygulanmış ve uygulanmaya devam etmektedir. Ozon uygulamalarının giderek yaygınlaşması ile birlikte, konu hakkında yapılan araştırmaların arttığı da gözlenmektedir.

Medikal ozon tedavisinde kullanılan ozon gazı, medikal oksijen tüplerinden alınan gazın ozon jeneratörlerinde ozona dönüştürülmesi ile üretilmektedir. Ozonun tıbbî kullanımı sırasında, plastik ve lastik gibi materyalleri de oksitleyerek parçalaması nedeniyle, ozona özel dayanıklı materyaller (silikon gibi) ile uygulama yapılması gereklidir. Günümüzde ozon tedavisi farklı metotlar ile uygulanmaktadır. Bu metotlar aşağıdaki şekilde genellenebilir:

  1. Majör hemoterapi: Hastadan alınan 100 ml kadar kanın ozonlanarak tekrar kan dolaşımına geri verilmesidir.
  2. Minör hemoterapi: Hastadan alınan 10 ml kadar kanın ozonlanarak önceden belirlenen kasların içine enjekte edilmesidir.
  3. Rektal insüflasyon: Bir miktar ozon gazının doğrudan rektal yoldan bağırsakların içine verilmesidir.
  4. İntraartiküler ozon enjeksiyonları: Belirli miktar ozon gazının doğrudan hastalıklı eklem içine verilmesidir.
  5. Direkt deri uygulamaları: Ozona dayanıklı materyalle hastalıklı deri bölgesinin kaplanarak o bölgeye ozon gazının uygulanmasıdır. Ozon saunası da buna benzer bir uygulama olup, kafa hariç vücudu için alan bir cihaz içinde tüm vücut yüzeyine ozon gazının uygulanmasıdır.
  6. Diğer lokal uygulamalar: Diş ve dişeti hastalıklarında ve diğer tedavi süreçlerinde yardımcı tedavi olarak yapılan lokal uygulamalar, bel fıtığı vakalarında sorunlu bölgeye yapılan enjeksiyonlar sayılabilir.

Ozon gazının kullanım alanları bunlardan daha fazla olduğu halde, bu yazının konusu dışında kaldıkları için, daha fazla bilgiye yer verilmeyecektir. İnternet ortamında kolaylıkla ulaşılan bilgilerin çoğu ozon tedavisinin yararları için geçerli olsa bile, genellikle yeterince ayrıntı içermemektedir. Ayrıca anlatılan bazı faydalarının gerçek olmadığı görülmektedir. Bu nedenle ortaya çıkan bu bilgi kirliliği ozon gazı ile ilgili çalışmaların da artışına neden olmuştur. Ülkemizde de ozon tedavisinin etkilerini araştırmak için yapılan çalışmaların sayısında hızlı bir artış olmuştur. Bu çalışmalar, sadece maddi çıkar düşüncesi ile ortama sunulan gerçek dışı bilgilerin de ortadan kaldırılması için ayrı bir önem taşımaktadır.

Ozonlanmış Yağlar (Ozon Yağı)

Kan ozonlandığında, ozon plazmada çözünmüş tüm antioksidanlarla ve çoklu doymamış yağ asitleri ile reaksiyona girmekte ve onları oksitlemektedir. Bu durum ise başta zeytinyağı olmak üzere doymamış yağ asitleri içeren bazı sıvı yağların ozonlanması ve bunun tedavide kullanılmasını ortaya çıkarmıştır. Bu yaklaşım doymamış yağ asitlerinin içerdiği çift bağlar sayesinde olmaktadır. Ozonla temas eden yağ içindeki yağ asitlerinin çift bağlarına, reaktif halinden dolayı oksijenini verme isteğinde olan ozonun bir oksijeni takılır ve yağ okside olmuş olur.

Günümüzde ozon yağları eklem ve deri rahatsızlıkları başta olmak üzere pek çok hastalıkta kullanılmaktadır. Bu kullanım şeklinin internet ortamındaki bilgilerine bakıldığında, onun da diğer ozon tedavi metotları gibi bir kısmının yanlış bilgiler içerdiği görülmektedir. Bu tür bilgilerin yanlış olduğunu ispatlayacak ozon yağı çalışmaları ise, diğer tedavi metotları hakkından yapılan bilimsel çalışmalardan çok daha az sayıdadır. Bu nedenle ozon yağının kullanım alanları ve faydaları hakkındaki mevcut bilgi genellikle maddi çıkar için farklı yönlendirmeler yapan kişiler tarafından oluşturulmaktadır. Ancak bu durum kontrollü çalışmalar yapan bilim adamları ve duyarlı uygulayıcıların çabası ile düzeltilecektir.

Ozonlanmış yağları nasıl tanırız?

İnternet üzerinden hızla artan ozon yağı satışına rağmen, bu ürünlerin kalite ve etkinliği konusu halen soru işaretleri taşımaktadır. Ozon yağı satın almak istediğinizde karşınıza rahatlıkla onlarca satıcı firma ve internet sitesi çıkacaktır. Fakat ulaşılan bu ürünlerin neredeyse çok azı güvenilirdir ve birçok ürün gerçekten yeterince ozonlanmamış yağ içermektedir (Resim 1). Tedavi etme yeteneği yüksek, iyi bir şekilde ozonlanmış zeytinyağı almak isterseniz şunlara dikkat etmeniz gerekmektedir.

Resim 1. Piyasada satılan ozon yağı ürünlerinden bir tanesi. Ürünün görünen bu rengi içeriğindeki zeytinyağının halen tam olarak ozonlanmadığını düşündürmektedir.

 

Resim 2. (A) Zeytinyağı ozonlanmaya başladığında kendine has yeşil rengini kaybetmeye başlar. Bu durum içerdiği doymamış (çift bağ içeren) yağ asitlerinin doymuş hale geçtiğini (bağların oksijen ile doymasını) gösterir. (B) Bu renk değişimi ve doygunluk ozonlanma miktarı ile doğru orantılı artar.

 

  1. Saf zeytinyağı yeşil rengin farklı tonlarında olabilir. Orijinal rengi yeşil olan yağ, uygun şekilde ozonlandığında bu orijinal rengini kaybeder ve saydam bir renk alır (Resim 2A).
  2. Yağın viskozitesi (yoğunluğu) ozonlanma süresi ile doğru orantılı olarak artar. Yani, yağınız eğer gerçek anlamda iyice ozonlanmış ise, bu renk kaybı ile birlikte akışkanlığını kaybedecek ve daha koyu kıvamda olacaktır. Ozonlama süresi uzatılırsa yağın kıvamı jel kıvamına kadar arttırılabilir (Resim 2B). Fakat bu deriye sürülmesini zorlaştırdığı için bazı kişiler tarafından tercih edilmemektedir.
  3. Başta bahsettiğimiz üzere ozonun kendine has bir kokusu vardır ve ozonlandığında yağ da bu kokuya benzer bir koku kazanır. Bu koku ozon yağının kullanılmasını kısıtlayan ve kullanımını azaltan bir etkendir. Bazı ozon yağı üreticileri ozon kokusunu azaltmak için esanslar ilave ederek ürünlerini geliştirmişlerdir. Böyle ürünler farklı esanslarla kokulandırılmış olsalar bile çok az miktarda ozon kokusunu yine de barındırırlar. Bununla beraber, ozon yağındaki koku problemini gidermek için kullanılan esansın rengi, ozon yağının rengini etkileyerek yanıltıcı olabilir ve şişe içeriğinin saf zeytinyağı olmadığına dair bir izlenim verebilir. Üretici firmalara danışılarak bu durum açığa kavuşturulabilir.
  4. Ozon yağının ışıktan etkilenmemesi için koyu renkli cam şişelerde sunulması en uygun yöntemdir. Fakat bu durumda şişe içeriğinin rengi görülemeyeceği için ozonlu zeytinyağının karakteristik renginin olup olmadığı tespit edilemeyeceği için içerik maddenin renginin görülmesi satıcılardan istenebilir.

Bütün bu özellikler ile kaliteli ve etkili bir ozon yağı almanız güvence altında olacaktır. Ozonlanan yağın sayılan bütün bu özellikleri kazanması, daha uzun bir ozonlama süresi ve ilave malzeme kullanımı gerektirdiğinden dolayı, ürünün maliyeti de artacaktır. Sonuç olarak, genel bir kural olmasa da, kaliteli ve daha etkili bir ozon yağı ucuz olmayacaktır.

Kaynaklar:

  1. Bocci V, Borrelli E, Travagli V, Zanardi I. The Ozone Paradox: Ozone Is a Strong Oxidant as Well as a Medical Drug. Med Res Rev. 2009; 29(4):646?82.
  2. Cataldo F, Gentilini L. Chemical kinetics measurements on the reaction between blood and ozone. Int J Biol Macromol. 2005;36:61?65.
  3. Uysal B, Demirbag S, Poyrazoglu Y, Cayci T, Yesildaglar N, Guven A, Sürer I, Korkmaz A. Medical ozone therapy decreases postoperative uterine adhesion formation in rats. Arch Gynecol Obstet. 2012; 286(5):1201-7.
  4. Valacchi G, Fortino V, Bocci V. The dual action of ozone on the skin. Br J Dermatol. 2005; 153(6):1096-100
  5. Soriano NU Jr, Migo VP, Matsumura M. Functional group analysis during ozonation of sunflower oil methyl esters by FT-IR and NMR. Chem Phys Lipids. 2003; 126(2):133-40.
  6. Sega A, Zanardi I, Chiasserini L, Gabbrielli A, Bocci V, Travagli V.
  7. Properties of sesame oil by detailed 1H and 13C NMR assignments before and after ozonation and their correlation with iodine value, peroxide value, and viscosity measurements. Chem Phys Lipids. 2010; 163(2):148-56.